Kayıtlar

Ya Seni Tanımasaydım?

11. Sınıfın ilk günleri bir sebepten ötürü okula gidememiştim. Neleri kaçırdığımı düşünürken kulağıma tuttuğum telefondan bir ses yankılandı: +Dilayda dün bir hocayla tanıştık hiç sorma... İlgimi çekmişti: -Hangi dersin hocası, adı ne? + Adını hatırlamıyorum ama Felsefe dersi hocası. Uyuklamaya hiç gelemezmiş, hatta elimizi çenemize götürmemize bile kızarmış. Nasıl geçecek bir yıl bilmiyorum valla. Bir süre daha konuştuktan sonra telefonu kapattım ve düşünmeye başladım. Arkadaşımın anlattığına göre agresif bir hocaydı. Hemen kafamda bir görüntü canlandırmaya başlamıştım. Kahverengi gözlü, uzun siyah saçlı, kaşları çatık, yüzü somurtkan bir hoca görüntüsüydü bu... Biraz sonra bu düşüncemi buruşturup zihnimdeki çöp kutusuna atmıştım. ''Bir de ben göreyim bu kadar korkulan Felsefe hocasını'' dedim. Haftaya perşembeye kadar beklemem lazımdı şimdi, acaba gerçekten dedikleri gibi bir hoca mıydı? Merakım beni heyecanlandırıyordu. Neyse ki günler hızlıca geçiyordu. Bir b...

Neo Bakış Açısı

Youtube'da takip ettiğiniz kanallar var mı? Bana soruyorsanız benim takip kanallar var. Şans eseri tanımaya başladığım bir kanaldan bahsedeceğim bugün sizlere. İşte yazımın konusu: Neo! Efe'yi tanıyorsunuzdur, televizyonda veya sosyal medyada görmüşsünüzdür. Tanıdık gelmediyse şöyle diyeyim Çitos Efe. Takip etmekten büyük zevk aldığım Pedagog Sevil Yavuz'un Efe hakkında yazdıklarını okuduktan sonra ''Başka kim bu durum hakkında ne demiş, ne yazmış'' diye araştırmaya başladım ve Sadık Toprak'ın Youtube kanalı olan Neo'ya denk geldim. Bir video derken diğerine, ondan bir başkasına derken böyle böyle art arda videolarını izlemeye başladım. Eski yazılarımdan bilirsiniz Felsefe dersine olan sevgimi. Sadık Toprak da felsefe öğretmenliği okuyor (bir süreliğine kaydını dondurmuş), çizim yapmayı seven, insanları sürü psikolojisinden çıkartıp düşündürmeyi, aklını kullandırmayı isteyen bir dost. Her videosuna ''Merhaba dostlarım ben Neo! Kanalıma hoş ...

Oyunsever Çocukların Ebeveynlerine

Yazıma konu olan oyunun heyecan ve merak uyandırıcı olabileceği, okuru da bu korku sarmalının içine alabileceği korkusu yüzünden adını açık seçik özellikle paylaşmıyorum. Hassasiyetimi anlayacağınızı umuyorum! Bir ülkede başlayıp zamanla diğer ülkelere yayılan, ''oyun'' adı altına saklanmış bu korkunç dijital ölüm yolculuğu, özellikle gençleri, zor dönemden geçen ve psikolojisi boşlukta olan insanları etkisi altına alabiliyor. Bir sosyal medya platformu aracılığıyla oynanabilen oyun şimdiye kadar yüzden fazla kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı. Çünkü “oyun” onlara son aşamada ölümü tercih etmelerini söyledi.  KODLAMALAR ÖLÜMCÜL Oyunu oynamayı kabul ettiğinizde sizden bir takım kanıt istiyorlar (mesela fotoğraflarınız) ve bilgisayarınıza yolladıkları bir çeşit virüsle, bilgisayar kameranızdan sizleri izleyebiliyorlar. 50 gün boyunca size yönetici tarafından görevler veriliyor. Bu görevler insanın psikolojisini ve fiziksel sağlığını yaralayıcı çeşitten. Örneğin b...

Çalınmış Bir Hayat: Genie Wiley

Resim
Ne kadar şanssız olduğunuzu mu düşünüyorsunuz? Ne kadar kötü bir hayat yaşadığınızı? Buna tam anlamıyla karar vermeden önce Genie'nin hayat hikayesini okumaya var mısınız? İşte hiçbir suçu yokken, hayatı babası tarafından çalınan güzeller güzeli Genie'nin hikayesi: Genie Wiley Öyle bir hayat düşünün ki 13 yaşınıza kadar toplumdan izole olmuş bir şekilde yaşamışsınız, kapkaranlık bir odada küçük bir bebek yatağı ve lazımlıkla... Ne doğru düzgün birileriyle iletişime geçebiliyorsunuz, ne de dışarı çıkabiliyorsunuz. Ne zaman bir şeyler demeye kalksanız babanız tarafından* şiddete maruz kalıyorsunuz... Ne yürüyebiliyor, ne konuşabiliyorsunuz. Sevgiye, ilgiye ve bakıma aç bir şekilde 13 sene geçiriyorsunuz...

En Güzel Hikaye

Bana hikayesini anlattıktan sonra hemen düşündüm ''Nasıl yazmalıyım, nasıl anlatmalıyım bu güzel hikayeyi?'' diye. Staj yaptığım yerde bir kaç hafta önce öyle güzel kalpli bir insanla tanıştım ki. Çok güzel çizim yapmasının yanı sıra, bir o kadar da mütevazi, güler yüzlü. Bir insanla sohbet edersin, bir insanla aynı kişiden hoşlanmazsın ama en değerlisi: Bir insanla gülebilmektir. Bizi dost yapan da gülümsemelerimiz oldu.  Tek üzüldüğüm ise, onu geç tanımak. Ama en azından o işe döndüğünde 1 haftam daha olacak. Ayrıca kendisi kadar güzel kalpli Ege'yi de unuttuğum sanılmasın! Anladınız artık kimden bahsettiğimi: Tülay Abla! Çocuk kitapları sayesinde bizim yolumuz kesişti. Peki ya onun hikayesini okumaya ne dersiniz? İşte Tülay Abla'nın Excel programı ile başlayan eğlenceli ve güzel hikayesi: Tülay Abla Excel programı bilmesi sayesinde işe başlamış. İşte, gel zaman, git zaman bir arkadaş grubu varmış -ki işte sanatçı gözü dedikleri bu olsa gerek- o arkadaş ...

Nil Karaibrahimgil'in Hayatıma Dokunuşu

Çocukluğumun en özel isimlerinden biri olan Nil Karaibrahimgil'den bahsetmek istiyorum sizlere. Şarkılarını duyduğumuzda ablamla hemen dans edip, ona eşlik etmeye başlardık. Yeri gelir ''bütün kızlar toplandık'' dedik, yeri geldi ''sana kek yaptım'' dedik, yeri geldi ''sensiz nasılım bak bana/ gel de bir çorba yap bana'' dedik. Onunla beraber bizde büyüdük. Yıllar geçti, insanlar değişti. Yeni isimler ortaya çıktı, yeni şarkılar... Şimdi dönüp bakıyorum da, Nil Karaibrahimgil yazdığı her şarkıda, giydiği her kıyafette Nil olarak kalmayı başarmış. Bu hayatta kendin gibi kalabilmek zordur, bilirim. Nil Karaibrahimgil bunu başarabilen özel insanlardan! Yıllar sonra onu hatırlamama vesile olan kişi ise: Çok sevdiğim, Felsefe Dersi'ni sevdiren, bana farklı bir bakış açısı yaratan: Esra Hocam. Bir gün dersimizde ''Ben Nil Karaibrahimgil nasıl bir insandır bilemem ama; felsefeyi bildiğinden eminim.'' dedi. Sonr...